Hamitoğulları Beyliği
Hamidoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Eğirdir ve Isparta bölgesinde kurulan 2. Dönem Anadolu Beylikleri'ndendir. Beyliğin kurucusu Feleküddin Dündar Bey, babası İlyas ile dedesi Hamid zamanında da bu bölgede bulunmuşlardı. Bu nedenle bu bölgenin yabancısı değildi. Hamidoğulları'nın bir diğer önemli özelliği ise topraklarının bir kısmını para karşılığı Osmanlı Devleti'ne satmasıdır.
Hamidoğulları Beyliği | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1280-1391 | |||||||||
| |||||||||
Başkent |
Uluborlu Eğirdir | ||||||||
Yaygın diller | Türkçe | ||||||||
Bey | |||||||||
• 1280-1300 | Hamidoğlu İlyas Bey | ||||||||
• 1370-1391 | Kemâleddin Hüseyin Bey | ||||||||
Tarihçe | |||||||||
• Kuruluşu | 1280 | ||||||||
• Dağılışı | 1391 | ||||||||
|
Türk tarihi |
İlk Çağ
Orta Çağ
Yeni Çağ
Yakın Çağ
|
Isparta kenti ve çevresinin adı Cumhuriyet'e kadar Hamid olarak kaldı. Güneyde bulunan Tekeoğulları'na komşuydu.
Tarihi
Kurulma
Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmaya yüz tutunca, Batı Anadolu'da bulunan Türkmen Beyleri, ayrı ayrı Beylikler kurma girişiminde bulundular. Sayıları (15)'i bulan bu beyliklerden biri de Hamidoğulları Beyliği idi. Isparta, Burdur, Konya İllerinin bazı yerleri, bu beyliğin sınırları içinde bulunuyordu. Beylik yak. 1301 (Hicri 700) de kuruldu. Elyarzigan Bey'in babası; Feleküddin Dündar Bey'in dedesi olan Hamid Bey'in adı verildi.
Beyliğe adı verilen Hamid Bey; Selçuklulardandır. Anadolu'da geçimlerini hayvancılıkla sağlayan bazı Türkmen yürüklerini toplamış, onlara baş olmuştur. Eline geçirdiği yerlere "Hamideli"; oralarda yaşayan halka da "Hamid Türkmenleri" denmiştir.
Başlangıç yıllarında, Başkent Uluborlu idi. Sonradan Eğirdir'e taşındı. Eğirdir bayındır hale getirildikten sonra, adı değiştirildi; "Felekâbât" oldu. Isparta'ya da "Hamid İli" denilmeye başlandı. Isparta, uzun süre bu adı taşıdı.
Gelişme
Gölhisar (Burdur'un ilçesi), Korkuteli (Antalya'nın ilçesi), Antalya; Hamidoğulları'nın egemenliğinin altına girince, sınırları da genişlemiş oldu.
Hamidoğulları Beyliğinin sınırları Burdur'dan taşıp, Antalya'ya vardıktan sonra, tarihi olaylar şöyle gelişti. Dündar Bey komşu ve çevrede bulunan öteki beyliklerle iyi ilişkiler içindeydi. Kendi gücüne, kuvvetine aşırı derecede güveni vardı. Kendine olan bu güveni de 15.000 yaya; 15.000 atlı askerinin oluşundan, Beyliğinin sınırları içinde 15 kalenin bulunuşundan idi.
Bahadır Han'ın en güçlü adamı İlhanlı Emir Çoban'a boyun eğmeyenlerin içinde Dündar Bey de vardı. Emir Çoban, İlhanlı imparatorluğunun en güçlü adamı haline geldikten sonra, oğullarını her ile vali yaptı. Oğlu Demirtaş'ı da Anadolu'ya gönderdi. Demirtaş (1317) 'de Anadolu'ya geldikten sonra, kendilerine boyun eğmeyenleri ortadan kaldırmak için, girişimde bulundu. Bunların başında Hamid Beyi Dündar Bey geliyordu. İzledi: yakalattı hemen yaşamına son verdi. Ama bu pek kolay olmadı. Yunus Bey'in oğlu Mahmut kendisine yardım etmemiş olsaydı, Dündar Bey'i yakalaması da öldürmesi de mümkün olmayacaktı. Dündar Beyin ortadan kaldırılmasında Mahmut'un pek büyük yardımını görmüştü. Bu yardımın bir karşılığı olarak da, Antalya ve çevresini Mahmut Beye verdi.
İkiye ayrılma
Ana Hamidoğulları Beyliği Gelişmeleri
Kısa bir süre sonra, Dündar Bey'in oğlu Hızır; öldürülen babasının beyliğine sahip çıkarak topraklarını tekrar geri aldı. Mısır'da bulunan kardeşi İshak Bey gelip beyliğin başına geçti (1328). İshak Bey ölünce kardeşi Mehmet'in oğlu Mustafa, sonra da Hüsamettin İlyas Beyler; hükümdar oldular.
İlyas Bey; Karamanoğulları ile girdiği savaşı kaybedince, Germiyanoğlu Süleyman Bey'e sığındı. Onun desteği ile de kaybettiği toprakları geri aldı. Ölümünden sonra başa geçen oğlu Kemalettin Hüseyin Bey; Karamanoğulları'ndan dirlik düzenlik ve rahat yüzü görmedi. Onların saldırılarından bıkıp usanan Hüseyin Bey; Beyşehir, Seydişehir, Akşehir, Yalvaç ve Şarkîkaraağaç'ı Murad Hüdâvendigâr'ın pâdişâhlığındaki Osmanlı Devleti'ne "80.000 altın" karşılığında devretti (1374). Kendisine ise sâdece Isparta ve Eğirdir kalmış oldu.
Antalya Teke Beyliği'nde Gelişmeler
Hamidoğulları (Antalya) Teke Beyliği'nin başına Yunus Beyden sonra Mahmut Bey geçti. İlhanlıların güçlü adamı Emir Çoban'ın oğlu Demirtaş'la Mısır'a gitti; orada tutuklandı (1327); yönetimi kardeşi Hızır Bey aldı. Başkent Korkuteli'nde işleri düzene sokmaya çalıştı ise de hasta oluşu yüzünden yerini Dadı Bey'e bırakmak zorunda kaldı. Sonra, başa küçük Mehmet Bey geçti. Antalya, Kıbrıs Kralı Petro'nun işgaline uğramıştı (1365); on bir yıl sonra, almayı başardı. Yönetim Osman Bey'in elinde iken, Yıldırım Beyazit Antalya ve Teke yöresini egemenliği altına aldı oğlu İsa Çelebi'ye Sancak olarak verdi.
Ankara Savaşı Sonrası Yenilenme ve Beyliğin Sonu
1402 Ankara Savaşı'ndan sonra 1402'de Osman Bey Antalya ve Korkuteli'ni Timur'un egemenliğini tanıyarak geri aldı, yine Korkuteli'ni başkent yaptı. II. Murat Devrinde bir kargaşalıktan yararlanmak isteyen Hamidoğlu Osman Bey; Karamanoğlu II. Mehmed Bey ile işbirliği yaparak, Antalya'yı geri alma girişiminde bulundu ise de (1403) başarılı olamadı; Antalya Beyi Hamza tarafından Korkuteli'nde baskına uğradı; orada öldürüldü.
Kısa bir süre de Antalya emiri Yunus Bey'in kölesi Zekeriya'nın yönetiminde kalan Hamidoğulları (Antalya) Teke Beyliği de, böylece sona ermiş oldu.
Beyler
Bey | Hüküm Süresi | Notlar |
---|---|---|
Hamidoğlu İlyas Bey | 1280-1300 | |
Feleküddin Dündar Bey | 1300-1324 | |
Necmeddin İshak Bey | 1328-1340 | |
Muzaffereddin Mustafa Bey | 1340-1355 | |
Hüsameddin İlyas Bey | 1355-1370 | |
Kemâleddin Hüseyin Bey | 1370-1391 | |
Hamidoğulları Beyliği'nin Yöresel Etkileri
Hamidoğulları devrinde yüz sekiz yıl gibi pek uzun bir süre Isparta, Burdur, Antalya, Konya illerinde bazı yerlerin yönetimini ellerinde bulunduran Hamidoğulları'nın bölgenin yer adları, sosyal, ekonomik, kültürel yaşamı, gelenek, görenek, töresi, bayındır hale gelmesi gibi alanlarda; özellikle Isparta, Uluborlu, Eğirdir ilçelerinin tarihleri içinde, pek büyük ve önemli bir yeri bulunmaktadır.
Isparta kenti ise Hamidoğulları sona erdikten sonra yuzyıllar boyunca bu beyliğin "Hamid" adını taşıdı. Hamidoğulları Beyliği sona erdikten sonra Isparta ve civarı Osmanlı Devleti içinde "Hamid Sancağı" oldu. Sancak o zamanlar eyaletle ilçe arasında yer alan bir yönetim bölümü idi. 1891'de (Hamid) adına (mâmur, en bayındır) anlamına gelen bir (abat) eklenerek (Hamidâbât) olarak değiştirildi. Bu tarihten sonra da Isparta kentin adı "Hamidâbât" olarak kaldı. Bir süre Konya' ya bağlandı. 1919 da Konya'dan ayrıldı. 1922 yılında Hamidâbât adı Isparta olarak değiştirildikten sonra, il yapıldı. Görüldüğü gibi kent, altı yüz yılı geçkin, pek uzun bir süre, Hamidoğulları beyliğin "Hamid" adını taşımış oldu.
Hamidoğulları'nın ilk başkenti Uluborlu idi. Sonra buradan taşındılar Eğirdir'i "Başkent" yaptılar. Simdiki Isparta ilinin bu iki ilçesi Hamidoğulları devrinde başkent olmakla önem kazandılar; büyüdüler, bayındır hale getirildiler. Hamidoğullarından Dündar Bey, Eğirdir'de para bile bastı.
Hamidoğulları'ndan Kalan Tarihi Eserler
Isparta, Uluborlu, Eğridir şehirleri basta olmak üzere Isparta yöresinde Hamidoğulları'ndan kalma, pek çok tarihi yapıt bulunmaktadır. Bu yapıtlardan bazıları şunlardır ;
- Isparta "Hızır Bey Hamamı" : 1327-1328 yılları arası, Hamidoğulları Beyliğinin başında bulunan Dündar Bey'in kardeşi Hızır Bey tarafından yaptırılmıştır.
- Isparta "Hızır Bey Camii" : Bu cami de "Hızır Bey Hamamı" ile birlikte Hızır Bey tarafından yaptırılmıştır. 1888 yılında olan büyük Isparta depreminde yıkılmış, depremden sonra onarım görmüştür.
- Uluborlu "Muhittin Çeşmesi" : 1300 - 1324 yılları arasında 24 yıl Hamidoğulları Beyliğinin başında bulunmuş olan Dündar Bey tarafından yaptırılmıştır.
- Uluborlu "Türbesi": Ahi Bahattin Camisi'nin bitişiğinde bulunan türbe Dündar Bey zamanında yaptırılmıştır.
- Uluborlu "Efendi Sultan Camii": Dündar Bey zamanında yapılmıştır.
- Uluborlu "Arapçık Çeşmesi" : Dündar Bey zamanında yapılmıştır.
- Eğirdir "Dündar Bey Medresesi" : Selçuk'ular zamanında han olarak yaptırılmış, Hamidoğullarından Dündar Bey tarafından da genişletilerek, medreseye çevrilmiştir. Hamidoğullarından kalma büyük ve tarihi değeri olan yapılardan biridir.
- Şarkikaraağaç "Tahta Minare" : Hamidoğulları tarafından yapılmıştır.
- Afyonkarahisar ilinin Şuhut İlçesinde bulunan "Kubbeli Camii ve Minaresi": 1328 - 1335 yılları arası Hamidoğulları'nın Teke Beyi bulunan Hızır Bey tarafından yaptırılmıştır. Caminin üç kubbesi bulunmaktadır; minaresi de iki şerefelidir.
- Burdur "Muzaffereddin Medresesi": 1340-1355 yılları arasında 15 yıl Hamid Beyliğinin başında bulunan Muzaffereddin Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır.
Bunlara benzer Hamidoğulları Beyliği sınırları içinde bulunan Gölhisar, Antalya, Korkuteli, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir'de de bazı yapıtları bulunmaktadır.
Kaynakça
Dış kaynaklar
- İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1937, ISBN 975-16-0044-8 s. 62-69.
- Bosworth, Clifford (1996),The new Islamic dynasties: a chronological and genealogical manual, New York: Columbia University Press s. 226.