Kırklar Cemi
Kırklar Cemi, Alevilik ve Bektaşilik'te önemsenen Muhammed'in, Mirac'a çıktığı gün yaptığı söylenilen toplu ibadettir .
Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye, Hurûf’îyye, Keysân’îyye ve İmâm’îyye-i İsnâ‘aşer’îyye Şîʿîliğiyle ilgilidir. |
Alevîlikte Önderler
Alevîlikte etkin kişiler
Diğer etkileşim grupları
|
Buyruk'ta anlatılana göre: Muhammed bineği Burak ile Mirac'a çıktığı gün Tanrı ile doksan bin kelam konuşur. Bunun otuz bini hakikatli sır olarak Ali'de kalır. Muhammed'e Mirac'da bal, elma ve süt verilir. Bal aşkı, sevgiyi, elma ise dostluğu temsil eder. Muhammed'in önüne bir arslan çıkar.
Muhammed gaipten bir ses duyar: "Parmağındaki yüzüğü arslanın ağzına atması" istenir. Böylece Muhammed arslanı atlatır ve Tanrı ile görüşür. Şehre dönerken yolda bir dergaha rastlar.
Kapıyı çalar içeriden: "Kimsiniz*" diye sorarlar.
Muhammed:
"Ben peygamberim içeriye girmek istiyorum" der. İçeriden: "Peygamberliğini git ümmetine yap. Bizim aramıza peygamber sığmaz"
diye cevap gelir.
Muhammed ayrılırken yine gaipten bir ses ayrılmamasını kapıyı tekrar çalıp yeniden farklı bir şekilde yanıtlamasını söyler.
Bu sefer Muhammed:
"Ben de sizden biriyim. Bir insanım. Sizi görmek istedim" der. Bu sefer kapı açılır. "Hoş geldin sefa getirdin, uğur getirdin" diye karşılanır.
İçeride 17'si kadın 22'si erkek tam 39 kişi vardır. Muhammed'e yer gösterilir. O da gösterilen yere oturur. Ali de meclistedir. Muhammed tesadüfen Ali'nin yanına oturur. Muhammed sorar.
"Size kimler denir?" der.
"Bize Kırklar denir" diye yanıt alır.
"Ama burada 39 kişi saydım" der.
"Selman-ı Pak Can Parstadır"denir.
"Peki sizin ulunuz, büyüğünüz, küçüğünüz kim" diye sorar Muhammet. Gelen yanıt şöyle olur: "Bizim küçüğümüz, büyüğümüz yoktur. Küçüğümüz de uludur, büyüğümüz de uludur. Birimiz kırkımız, kırkımız birimizdir" denir. Bunun üstüne Muhammet meclisten bunu kendilerine kanıtlamalarını söyler.
O sırada Ali kolunu uzatır ve gömleğini sıyırır. İçlerinden biri "destur" diyerek bıçağın ucu ile kolunu hafif kanatır. Kolundan bir damla kan akar. Onu, her can'ın kolundan birer damla kanın gelmesi izler. 40. canın bir damla kanı da pencereden içeri gelir. Bu ise Selman-ı Pak'ın kanıdır. Sonra Ali kolunu bağlar, hepsinin kanaması durur.
Büyük bir coşku ile vecd halinde semah dönülürken Muhammet'in başından sarığı (imamesi) düşer. Kırk parçaya bölünür. Kırklar parçaları bellerine bağlarlar, kemerbest olurlar. Muhammet, Kırklar Meclisi'ne pirlerini sorar. "Pirimiz Ali'dir" derler.