Sinbâd
Sinbâd (Farsça: سندباد), ya da Sinbâd el-Mecûsî (Arapça: سنباذ المجوسي Sinbâd el-Mecûsî) (d: ?, Âhan, Nişapur - ö: 755) Sekizinci yüzyılda Abbâsîler Hâlifeliği'ne karşı bir ayaklanma tertip eden Nişabur yakınlarında "Âhan" adında bir köyden olan İranlı din adamı.
Sinbâd'ın kişiliği
Sinbâd, 747 yılında Abbâsîler'e karşı ayaklanma başlatan Ebû Mûslim Horasanî'nin en yakın, sâdık ve güvendiği bir arkadaşı idi. Nizamülmülk'ün Siyâset-Nâme adlı eserinden öğrendiğimiz kadarıyla, Ebû Mûslim Horasanî Hâlife El-Mansûr tarafından öldürüldüğü Bağdad'a seyahatine başlamadan evvel Rey'deki tüm askerî yetkilerini Sinbâd'a devretmişti.
|
|
Kutsal kadınlar
|
İslam portali |
Sinbâdîyye tarikâtı
Ebû Mûslim Horasanî'nin 755 tarihinde ihânete uğrayıp katledilişinine çok öfkelenen Sinbâd Mekke'nin üzerine yürümeyi ve Kâbe-i Mûazzama'yı yıkmağa yemin etmişti. Bundan başka Sinbâd dinî bir târikât doktrini olarak "Ebû Mûslim Horasanî'nin tam Hâlife El-Mansûr tarafından katledileceği anda Allah-u Teâlâ'nın yüce adını ( Farsça: نام مهين خداى تعالى ) zikrettiğini ve o anda beyaz bir güvercine dönüşerek göğe çekildiğini vâaz etmekteydi. Onun öğrettiği bu doktrin Iranlı Şiî Müslümanlar, Zerdüştler ve Mazdekçiler arasında çok sayıda taraftar topladı ve neticede Rey, Herat ve Sistan'da büyük isyânlar çıktı.
Sinbâd'ın ölümü
Fakat, tüm bu ayaklanmalar Hâlife El-Mansûr'un "Juhar ibn Murad" adındaki generali tarafından yetmiş gün zarfında kanlı bir şekilde bastırıldı. Sinbâd Taberistanlı Hûrşid'in yanına kaçtıysa da orada Hûrşid'in kuzenlerinden biri tarafından öldürüldü. Sinbâd İslâmiyet ile Zerdüştlük karışımı bir doktrini vâaz etmekteydi. Fakat, onun Hicaz üzerine yürümek ve Kâbe-i Mûazzama'yı yıkmağa yemin etmesinden aslında tam bir Mazdekî-Zerdüşt olduğu anlaşılmaktadır. Daha sonraki devirlerde ortaya çıkan Ebû Mûslim Horasanî'nin tâkipçilerinden ve “Eşitlikçilik Dâvası”[1] savunucularından olan El-Mukannaʿ ise tam mânâsıyla bir Mazdekçî idi. İslâm yazarları "Mübeyyezâ" (Beyazlar) fırkasını dâva itibarı ile Mazdekçîlere benzettiklerinden onları “Zındikler” olarak tanımladılar.[2][3][4][5]
Kaynakça
- Arthur Christensen, La regne du roi Kawadh I et le communisme Mazdakite, 1925. (Mazdek’in savunduğu ilkelere göre: Yanan ateşten, esen havadan ve akan sudan, tüm insanlık nasıl ayrım gözetilmeksizin ortaklaşa olarak yararlanmaktaysa, toplumdaki malların ve kadınların da hayâtın sosyal bütün şekillerinde aynı paylaşımcı kanûna tâbi olmaları gereklidir.)
- Clement Huart, İslâm Hukukunda Zındikler.
- Ebû Reyhan Birûnî, El-Âsâr’ûl-Bakîye. [Bâyezid Umumî Kütüphane, el yazması nüsha].
- Keşşaf-ı Istılahat-ı Fünûn.
- Baron Rose.