Sarı Saltuk
Sarı Saltuk Baba (Saltık Bay Sultan[1], Sarı Saltuk Dede, ö. 1297/1298)[2] Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civârındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslâm'ı tebliğ eden Alevî-Bektâşî şeyhi ve Türkmen bir Derviştir.
Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye, Hurûf’îyye, Keysân’îyye ve İmâm’îyye-i İsnâ‘aşer’îyye Şîʿîliğiyle ilgilidir. |
Alevîlikte Önderler
Alevîlikte etkin kişiler
Diğer etkileşim grupları
|
Birçok kaynak tarafından Hacı Bektaş-ı Veli'nin talebelerinden[3] Seyyid Mahmud Hayranî'nin müridi[4] ve Alevî-Rufai tarikâtının kurucusu olan Seyyid Ahmed Er Rufai'nin tâkipçisi[2] olarak anılan Türkmen Alevî-Bektaşi inanç önderi.[5] Enc. ofİslam’ın “Sarı Saltık Dede” maddesinin yazarı Franz Babinger, Sarı Saltık’a “Acem” denildiğine işaret eder.[6] Seyyid Mehmed Buharî; Bursa’nın önde gelen Seyyid Alevîlerinden Emir Sultan Gâzî veya Seyyid Mehmed Buharî olarak bilinen kişidir. Birinci Bayezid’in kızıyla evlidir. Tam adı, Dâmat Seyyid Şemseddin Mehmed Buharî b. Seyyid Emir Sultan Alevî b. Seyyid Ali al-Hussaini al-Buharî el-Alevî’dir. 1369-1429 tarihleri arasında yaşamıştır. O’nun amcası da Mehmet Buhari adıyla bilinir. (Bkz. Enc. of Islam).[7] Battal Gazi, Seyfi Cengizin talebi üzerine Hozat’tan yollanan aşağıdaki şecerede de vardır: İmam Ali, Hüseyin, Zeynel Abidin, Zeyd’ûl Alevî el-Enver (Zeyd; SC), Hüseyin Ekber (Veli Baba Menakıbı’ndaki şecerede Hüseyin Züd-dema, SC), Yahya, Muhammed, Ali Zeyd'ûl Alevî, Ali Gül Medeni (Veli Baba’da Malatya’ya göçüp yerleştiği söylenen Ali Medeni olmalı. SC), Seyyid Hüseyin Gazi, Pîr Cafer Baba (Battal Gazi, Seyyid Gazi), Ali (Saltuklu devleti kurucusu Ebu’l Kasım el-Alevî’nin oğlu ve halefi sanılan isim. SC), Seyyid Muhammed (Saltukname’de Ahmed İbn Ali veya Muhammed İbn Ali. SC), Seyyid Hüseyin Türkmen, Seyyid Hasan (lakabı: Seyyid Menşur), Sarı Saltık, Hızır Şerif veya Şerif Hızır (Şerif Alevîlerinden), Seyyid Pir İlyas (Seyyid Alevîlerinden), Seyyid Mecid, Seyyid Nebi, Seyyid Ali, Seyyid Hüseyin, Seyyid Nesimi (Naşit Uluğ’un aktardığı bilgilere göre burada Sarı Süleyman ismi olmak gerekir. SC), Seyyid Hüseyin, Seyyid Mustafa, Seyyid Nesimi (Naşit Uluğ’un 1931’de basılan Derebeyi ve Dersim (Tunceli) kitabında Karaca köyündeki Alevî Türkmen ocakta bulunduğunu ve totem olduğunu söylediği pabuçların sahibi olabilir. Uluğ’daki bilgilere göre Sarı Süleyman’ın torunu olmalı. Saltukname’de Saltuk’un kendi pabuçlarına verdiği öneme işaret eden bir pasaj var. Pabuçları bu denli önemli olabilecek Nesimi, 1417/1418’de ölen Hallacı Mansur hayranı ve Hurufi’nin halifesi ünlü şair Seyyid Ali İmâdeddin Nesimi'dir / Seyyid Nesimi / Türkmen Nesimi), Seyyid İsmail, Seyyid Kasım, Seyyid Ali Türkmen (Seyid Ali el-Alevî), (...). Şecerelerde Sarı Saltık’ Saltuklular’la ilişkilendiren halkalara işaret etti.[6]
Saltukname'de Alevî olan Sarı Saltık'ın adının önüne sıkça iliştirilen Sânî (Arapça: "ikinci") sıfatı Seyfi Cengiz'e Sani sözcüğünün revizyonu olarak görünüyor. Çünkü Saltukname'nin kendisinde O'nun Sinop çevresinde doğduğu söylenir.Bu bölge o devirde Çanlar'ın adıyla Canit bilinirdi. Saltukname'ye göre Saltık sözcüğü Rumca ve Farsça ve Arapça'da çok kuvvetli er Sarı ise ona çok sarı ve kızıl olduğu için verilmiş lakaptır.(Bkz. Saltukname, cilt 1, 1988, s. 19, 45, 67)
Yaşamı ve kişiliği Efsanevî şahsiyet kimliğini daha yaşarken elde ettiği söylenmektedir. Hayatını anlatan Saltuknâme destanı, bu 13. yüzyıl alpereninin savaşlarını ve çeşitli kerâmetlerini konu almaktadır.
Hacı Bektaş-ı Veli'nin müridlerinden olan Sarı Saltuk'un Anadolu ve Balkanlarda çok sayıda türbesi bulunmaktadır. Bu türbelerin bâzıları Müslümanların yanı sıra Hristiyan ahâliler için de ziyaret yeri konumundadır. Saltuknâme’de Sarı Saltuk’un on iki mezarı olduğu belirtilmektedir. Sarı Saltuk, beylerin ve kralların mezarına sahip çıkmak isteyeceklerini söyleyerek her isteyene verilmek üzere birer tabut hazırlamalarını vasiyet etmiştir. En ünlü Sarı Saltuk türbesi, halkının 13. yüzyılda İslamiyet'e geçmesine önayak olduğu rivayet edilen İznik'te bulunmaktadır. Saltukname’nin çeşitli yerlerinde Sarı Saltuk'un yer altından şifalı sular çıkardığı anlatılmaktadır. Sarı Saltuk türbelerinden birisinin yer aldığı, Bosna-Hersek'te Blagay şehrinde bulunan Blagay Tekkesi'nin yanında Buna Nehri'nin kaynağı yer almaktadır.
Asıl mezarının Romanya'nın kuzeyinde Dobruca bölgesindeki Babadağ kasabasında olduğu sanılmaktadır. Kendisine bağlı Bektaşilerin yaşadığı Türkiye'de İznik'in yanı sıra Diyarbakır'da, Tunceli'de, Bor'da (Niğde), Rumeli Feneri'nde (İstanbul)[8] Babaeski'de, Manisa'nın Alaşehir ilçesinin Yeşilyurt kasabasında; Makedonya'da Ohri'de; Arnavutluk'ta; Bosna-Hersek'te Blagay'da türbeleri bulunmaktadır.[9]
Sarı Saltuk'un hayatını anlatan Saltukname Fatih Sultan Mehmed'in oğlu Şehzâde Cem'in (sonradan Cem Sultan ismiyle tarihe geçecektir) şehzadeliği esnasında verdiği talimat üzerine Ebu'l Hayr er-Rumi tarafından yedi senelik bir çalışma sonucunda Türk sözlü geleneğinden toplanarak 1480 yılında tamamlanmış ve kitaplaştırılmıştır. Bu eserin bir başka ilginç noktası da, yazıya geçirilmiş ilk Nasreddin Hoca hikâyesini içermesidir. Saltukname yeni Türk harfleriyle tam metin olarak yayına Şükrü Halûk Akalın tarafından hazırlanmıştır. Bu çalışma 1987-1990 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından üç cilt olarak yayımlanmıştır. Sarı Saltuk hakkında bilgi veren başka önemli kaynak da Evliya Çelebi'nin eseri Seyahatname’dir. Ayrıca, bazı tarih kitaplarinda da Sarı Saltuk ile ilgili çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak Yazıcıoğlu Ali'nin Tevârih-i Al-i Selçuk adlı eseri sayılabilir. İslamî rivâyetlere göre Sarı Saltuk, Peygamber Muhammed'in, İmam Ali'nin ve Hacı Bektaş Velî'nin nesillerinden gelen Alevî (Seyyid / Şerif) Türkmen bir Alevî / Çelebî Türkmen "Er" olarak bilinir. Bu Er'in şeceresi bizzat Nakibü'l Eşraflık kayıtlarında ve Türkmen Alevî ocaklarındaki Alevî silsilesinde geçer. Sarı Saltuk soyunun bir kolu Tunceli ilinin Hozat ilçesinde diğer kolları ise günümüz Türkiye Cumhuriyet'in Baba İylâs Horasanî'nin Alevî-Türkmen ocaklarına ve Alevî Tekke, Dergah ve Cem Evi, yani mescidlere bağlı olan Çorum, Amasya, Tokat, Denizli, Yozgat, Sivas, Konya, Nevşehir (Hacıbektaş), Kayseri ve Tunceli gibi farklı şehirlerdeki bölgelerdedir. Burada Sarı Saltuk'un türbesi ve onun soyundan gelen Alevî (Seyyid / Şerif) Türkmenler bulunmaktadır. Bu aileler Sarısaltık, Akdoğan, Yurt, Yer, Kılıçaslan, gibi temsilcilere sahiptir.
Baba İlyâs Horasanî’nin halifeleri arasındaki yeri
Bedr’ed-Dîn Mahmud Aynî, Sarı Saltık Baba’nın Baba İlyâs Horasanî’nin “Çehariyâr” adı verilen dört halifesinden biri olduğunu belirtmektedir. Çehariyâr’ın diğer üçü Lokman Baba, Aybek Baba ve Behlül Baba’dır.
Galeri
- Blagay'da Buna Nehri'nin kaynağı ve Sarı Saltuk Tekkesi (Bosna Hersek)
- Ohri Gölü kıyısında Sveti Naum Manastırı, Sarı Saltuk'un gömülü olduğuna inanılan yerlerdendir (Makedonya)
- Akçahisar'daki Bektâşî Tekkesi, bir Sarı Saltuk makâmıdır (Arnavutluk)
- Kaligra Burnu'ndaki Kaligra Kalesi, bir Sarı Saltuk makâmıdır (Bulgaristan)
- Sarı Saltuk Baba'nın hakikî mezarının bulunduğu kabûl edilen Babadağ'dan bir görünüm (Romanya)
Başvuru kitapları
- Ebü'l-Hayr-ı Rûmî, Saltuknâme I-II-III, hazırlayan Şükrü Halûk Akalın, Ankara - İstanbul, 1987 - 1988 - 1990
- Evliya Çelebi, Seyahatnâme, Haz. İsmet Parmaksızoğlu, 1000 Temel Eser, İstanbul, 1971, s. 102
- Yazıcıoğlu Ali, Tevârih-i Al-i Selçuk, Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Revan Köşkü bölümü no.1391, 233a
- Grace M. Smith, Some Türbes/Maqams of Sarı Saltuq an Early Anatolian Turkish Gazi-Saint, Turcica, XIV, 1982, ss.216-225
- Menakıb-ı Hacı Bektâş-ı Velî “Vilâyetnâme”, Hazırlayan Abdülbâki Gölpınarlı, İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 1990, s.47
- Machiel Kiel, “The Türbe of Sarı Saltuk At Babadag-Dobrudja. Brief Historical and Architectonikal Notes”, Güney-Doğu Araştırmaları Dergisi, Sayı: 6-7, İstanbul, 1978, s. 212; F.W. Hasluck, a.g.e., s. 115.
- Ö.Lütfi Barkan, “İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler”, Vakıflar Dergisi, Sayı: 2, Ankara, 1942, s.283.
- Yrd. Doç.Dr. Mehmet Z. İbrahimgil, "Balkanlar'da Sarı Saltuk Türbeleri"
- Şükrü Halûk Akalın, Sarı Saltuk'un Türbe ve Makamları Üzerine, I. Türk Dünyası Eren ve Evliyaları Kongresi, 12-17 Ağustos 1998, Kültür Bakanlığı-ERVAK, Ankara
- Şükrü Halûk Akalın, Sledite na Sarı Saltuk v Rumeliya i Svetata Obitel na Sveti Naum / Sarı Saltuk v Ohrid, İslyam i Kultura İzsledvaniya, Sofia, Bulgaria, 1999, s. 26-51,
- Şükrü Halûk Akalın, Saltukname'nin Yeni Bulunan Nüshaları ve Bazı Düşünceler, Türk Kültürü Araştırmaları, c.XXIV/2, s. 229, Ankara, 1989
- İbn Battuta - Seyahatnâme
- Şükrü Halûk Akalın, "''Saltukname''’deki Atasözleri", Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 4, S.4, s. 55-69, Adana, 1996
- Şükrü Halûk Akalın, Ebü'l-Hayr-ı Rûmî'nin Saltukname’si, TDAY Belleten 1992, Türk Dil Kurumu yayını, Ankara, 1995, ss. 37-59
- Şükrü Halûk Akalın, Sarı Saltuk ve Ebü’l-Hayr-ı Rûmî’nin Saltuknamesi, Kriterion, Renkler, s.156-176, Bükreş, Romania, 1995
- Şükrü Halûk Akalın, "Ebülhayr Rumi", Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c.10, s.360-362
Dış bağlantılar
- http://turkoloji.cu.edu.tr/CAGDAS%20TURK%20LEHCELERI/6.php21+Eylül+2006+tarihinde+Wayback+Machine+sitesinde+arşivlendi.
- http://turkoloji.cu.edu.tr/kisisel/akalin/dedekorkut1.htm2+Aralık+2005+tarihinde+Wayback+Machine+sitesinde+arşivlendi.
- https://web.archive.org/web/20060131191135/http://www.akmb.gov.tr/turkce/books/balkanlar/m.ibrahimgil.htm
- https://web.archive.org/web/20060228171725/http://www.iznik.gen.tr/ENG/sarisaltuk.htm
- http://www.dervisan.com/yazi2/kolonizator.html6+Şubat+2006+tarihinde+Wayback+Machine+sitesinde+arşivlendi.
- http://www.iznik.gen.tr25+Kasım+2005+tarihinde+Wayback+Machine+sitesinde+arşivlendi.
Kaynakça
- Evliyâ Çelebi; Günümüz Türkçesiyle Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi; 3. Kitap, 2. Cilt, s. 474; haz. Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağlı; Yapı Kredi Yayınları; 3 Baskı, İstanbul: 2012 Hazîran; ISBN 9789750811029
- Gilles Veinstein'ın Syncrétismes et hérésies dans l'Orient seldjoukide et ottoman (xive-xviiie siècles) derlemesinde, Machiel Kiel'in "Ottoman Urban Development and the cult of a Heterodox Sufi Saint: Sarı Saltuk Dede and towns of Isakçe and Babadag in the Northern Dobrudja" makâlesinde Yusuf en-Nebhânî'nin Câmiu Kerâmâti'l-Evliyâ eserinden naklen; s. 283-298
- Babinger, Sarı Saltuk Baba (Sarı Saltuk Baba/Dede), p. 171
- Wittek, Ali Yazıcıoğlu, On the Christian Turks..., p. 658
- - Franz Babinger, «Sarı Saltık Dede» maddesi, - İslâm Ansiklopedisi, c. X, İstanbul, 1966, ss. 220-221 - Kemâl Yüce, Saltuk-nâme'de Tarihî, Dinî ve Efsanevî Unsurlar - Kültür ve Turizm Bakanlığı yayını, Ankara, 1987, s.20-100 -Şükrü Halûk Akalın, «Ebülhayr Rumi» maddesi, TDV İslâm Ansiklopedisi, c.10, s. 360, İstanbul, 1994
- "Sarı Saltuk". 3 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "Mehmet Buhari". 3 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- Şükrü Halûk Akalın; "Rumeli'de Sarı Saltuk'un İzleri ve Ohri'deki Sveti Naum/Sarı Saltuk Ziyâretgâhı 22 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi."; Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi; Erişim Târihi: 14 Şubat 2016
- Türkiye Diyânet Vakfı; İslâm Ansiklopedisi; c. 36, s. 147-150; Machiel Kiel, "Sarı Saltuk 22 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." maddesi
- Muhammed Ebû Zehra: Mezhepler Tarihi, Sayfa 225, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2011. (Câ’bir, i’tikad ve imân esasları konusunda İmam Câfer-i Sâdık el-Alevî’den ders almış ve onun i’tikadını benimsemiştir. Câ’bir bin Hayyân, Câf’er-i Sadık’ın îlmini topladığı beşyüz risâlesini bir araya getirerek tek bir kitâp halinde yayınlamıştır. Câ’bir bu risâlelerin, kendisinin İmam Câfer-i Sadık el'Alevî’den edindiği feyz ve ilhâmlar sayesinde teşekkül ettiğini belirtmiştir.)
- Muhammed Ebû Zehra, Mezhepler Tarihi, Sayfa 225, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2011. (İmâm Câ’fer’in Allah’ın mevcûdiyetini bilme gayesi için Kozmoloji ilmiyle uğraştığını bildiren deliller vardır. Elde ettiği bilgileri Allah’ın vahdaniyetini ispat etmek amacıyla kullanmıştır. Bu konuda, İmâm Câfer-i Sadık, Kur'an’in evren ve tabiât hakkında bilgiler vererek insanları düşündürme methodunu uygulamıştır. Mufaddal bin Amra’ya yazdırdığı “Risalet-ût Tevhîd” adlı kitabında tabiât olaylarının insanın hizmetine sunulmuş olduğunu öne sürerek, hepsinin bir yaratıcının eseri olması gerekliliği hakkında yürüttüğü fikirlerini savunmuştur.)
- Nûru’l-ulûm, s. 190; Nefahat tercümesi, s. 330; Attâr, Tezkiretü’l-Evliyâ (Çorum'lu Alevî Evliyâ), c. II, s. 202; Sem’anî, Kitâbü’l-ensâb, 194b; Hucviri, Keşfü’l-mahcûb, tercüme, Nicholson, London, s. 161, Nâme-i Dânişveran, C. I, s. 185.(Ebû’l Hasan el-Harakânî’nin asıl adı Ali bin Câ’fer’dir. Meşhur Alevilerden olup, Bistam civarında “Harakan” adı verilen bir köyde H. 350 / M. 962 yılında doğmuştur. Mezarı H. 987/M. 1580’de Vezir Mustafa Paşa’nın memur olduğu Acem seferi esnasında Kars yakınlarında bulunmuştur. Önce çobanlık etmiş, sonra da çiftçilik ve nakliye işleriyle uğraşmıştır. Kur’an okumaktan başka bir tahsili yoktur. Muhammed bin Nusayr’e müntesiptir. Kendisi Türkmen ve Arap Alevileriyle arasındaki samimiyetin çok olduğu biri olarak sayılır. Gazneli Sultan Mahmud başta olmak üzere İbn-i Sina gibi ünlü filozoflar tarafından ziyaret edilmiştir. 10 Muharrem 425 / 4 Ocak 1033 tarihinde vefat etmiştir.)
- Barthold, W., İslâm Medeniyeti Tarihi, Professör Dr. Fuad Köprülü’nün Geniş, izah, düzeltme ve ilâvelerle tercümesi, Sayfa 192, Türk Tarih Kurumu Baskısı, Ankara, 1963.
- Bedr’ed-Dîn Mahmud Aynî, İkd’ûl-Cûmman. (Baba İshak’ın Baba İylâs Horasanî’nin “Çehariyâr” adı verilen dört halifesinden biri olan Aybek Baba’nın müridi olduğunu belirtmektedir.)
- Bedr’ed-Dîn Mahmud Aynî, İkd’ûl-Cûmman. (Sarı Saltık Baba’nın Baba İylâs Horasanî’nin “Çehariyâr” adı verilen dört halifesinden biri olduğunu belirtmektedir. Çehariyâr’ın diğer üçü Lokman Baba, Aybek Baba ve Behlül Baba’dır.)
- Bedr’ed-Dîn Mahmud Aynî, İkd’ûl-Cûmman. (Aybek Baba’nın Baba İylâs Horasanî (Pîr-i Horasan el-Alevî)]]’nin “Çehariyâr” adı verilen dört halifesinden biri olduğunu belirtmektedir. Çehariyâr’ın diğer üçü, Saltık Baba, Lokman Baba ve Behlül Baba’dır.)
- Bedr’ed-Dîn Mahmud Aynî, İkd’ûl-Cûmman. (Burak Baba’nın Baba İylâs Horasanî’nin “Çehariyâr” adı verilen dört halifesinden biri olan Aybek Baba’nın müridi olduğunu belirtmektedir.)