Lübnan

Lübnan Cumhuriyeti, (Arapça: الجمهورية اللبنانية, el-Cumhûriyyetü'l-Lübnâniyye) Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Orta Doğu ülkesi. Başkenti Beyrut'tur. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Kuzeyinde ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail yer alır. Yüz ölçümü 10.452 km2, nüfusu yaklaşık olarak 4.224.000'dir. Lübnan'ın ulusal ve resmî dili Arapçadır.

Lübnan
Arapça: اَلْجُمْهُورِيَّةاَللُّبْنَانِيَّة (Arapça)
el-Cumhûriyyätü'l-Lübnâniyyä
Lübnan Cumhuriyeti
Millî marş
"Lübnan Ulusal Marşı"
Arapça: "كلّنا للوطن"
"Kulluna lil-watan"
Başkent
ve en büyük şehir
Beyrut
33°54′K 35°32′D
Resmî diller Arapça1

Konuşulan diller Arapça (Lübnan Arapçası), Ermenice, Fransızca
Etnik gruplar
Hükûmet Parlamenter cumhuriyet
Mişel Avn
 Başbakan
Hasan Diyab
 Parlamento Başkanı
Nebih Berri
Tarihçe  
 İlan
26 Kasım 1941
 Tanınma
22 Kasım 1943
Yüzölçümü
 Toplam
10.452 km2 (4.036 sq mi) (166.)
 Su (%)
1,6
Nüfus
 2018 tahminî
6.859.408 (109.)
 Yoğunluk
560/km2 (1.450,4/sq mi) (21.)
GSYİH (SAGP) 2020 tahminî
 Toplam
78,917 milyar $[1] (92.)
 Kişi başına
11.562 $[1] (102.)
GSYİH (nominal) 2020 tahminî
 Toplam
18,734 milyar $[1] (115.)
 Kişi başına
2.745 $[1] (128.)
Gini  50.7
yüksek
İGE (2019)  0.744[2]
yüksek · 92.
Para birimi Lübnan lirası (LBP)
Zaman dilimi UTC+2 (DAZD)
 Yaz (YSU)
UTC+3 (DAYZD)
Trafik akışı sağ
Telefon kodu 961[3]
İnternet alan adı .lb
  1. ^Fransızcanın, Lübnan anayasasının 11. maddesine göre, 2. resmi olarak kullanımı koşula bağlı.[4]
  2. ^Bazi Hristiyan Lübnanlılar, kendilerini Arap olarak tanımlamıyor ve kendilerine Fenikeli denilmesini tercih ediyorlar.[5]

Coğrafya

Lübnan haritası

Oldukça engebeli olan yüzey şekillerinin ana çizgilerini Lübnan dağları (Cebelilübnan) belirler. Bu dağlar kuzey-güney doğrultusunda yaklaşık 160 km. uzunluğunda olmak üzere ülkeyi baştan başa katedip toplam yüz ölçümünün yaklaşık yarısını kaplar. Kuzeye doğru gidildikçe yüksekliği ve genişliği artan kalker yapılı Lübnan dağlarının kuzey kesiminde 3088 metreye erişen Kurnetüssevde zirvesi ülkenin en yüksek noktasıdır. Lübnan dağlarıyla Akdeniz’in arasına, doğu-batı doğrultusundaki genişliği yer yer 40 kilometreyi bulan dar bir kıyı ovası girer. Lübnan dağlarıyla daha doğudaki Antilübnan dağları (Cebelüşşarkī) arasında da Bekaa vadisi yer alır.[6]

İklim

Kıyı kesiminde Akdeniz iklimi hüküm sürer; burada kışlar yumuşak ve yağışlı, yazlar sıcak ve nemlidir. Lübnan dağlarının batı yamaçlarında yağışlar boldur; yüksek kesimlerine ise yağış kar şeklinde düşer. Beka vadisinde ise karasal, hatta çöl iklimi özellikleri taşıyan bir iklim hâkimdir. Kıyı şeridinde 900 mm. kadar olan ortalama yıllık yağış tutarı Lübnan dağlarının bazı yüksek kesimlerinde 1500 milimetreye kadar çıkar.

Lübnan sediri, Lübnan'ın ulusal amblemidir.

Bitki örtüsü

Bitki örtüsünü teşkil eden sedir ormanlarının yoğun biçimde Lübnan dağlarında bulunması, bu ağaç türünün bitki coğrafyasında bu dağların adıyla (Cedrus libani “Lübnan sediri”) olarak anılmasına yol açmıştır. Eskiçağ’lardan beri gemi inşasında çok kullanılan Lübnan sedirleri bütün Akdeniz dünyasında olduğu gibi bu ülkede de azalmış, yer yer küçük alanlar halinde kalmıştır. Sedirin azalmasından sonra Lübnan dağlarının batı yamaçlarında çeşitli çam türlerinin yetiştirilmesine başlanmıştır. Ancak yine de orman alanlarının azalmasına rağmen Lübnan dağları halen Ortadoğu’nun en sık bitki örtüsüyle kaplı kesimidir. Ülkede genellikle Lübnan dağlarının yamaçlarından doğarak Akdeniz’e ulaşan kısa boylu fakat suyu bol akarsulara rastlanır. Bekaa vadisindeki Baalbek eşiğinden doğarak güneye doğru akan ve Lübnan sınırları içerisinde denize dökülen Leytani (Leontes) nehriyle kuzeye doğru akan ve Lübnan’dan sonra Suriye topraklarından geçip Türkiye sınırları içinde Akdeniz’e ulaşan Asi (Orontes) nehri diğerlerinden daha uzun ve daha önemlidir.[6]

Tarih

Erken Tarihler

Denizci bir topluluk olan Fenikeliler'in anavatanı Lübnan topraklarıdır. Daha sonra bu bölge Asurlular, Bâbilliler, Persler ve Makedonya Krallığı gibi birçok devletin hakimiyetine girmiştir. Milattan önce 64 yılından itibaren Roma İmparatorluğu’nun yönetiminegeçen Lübnan toprakları Suriye Eyaleti'nin bir parçası oldu. Romanın kalıcı olarak ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma İmparatorluğu tarafında kalmıştır. Lübnan toprakları Roma ve Bizans İmparatorluğu’nun da en hareketli bölgeleri arasında yer almış, Avrasya ticaretinin önemli temas noktalarından birini oluşturan sahil şehirleri İslâm döneminde de aynı işlevini sürdürmüştür.[6]

Orta Çağ

Yermük Savaşı’ndan sonra müslümanlar günümüz Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin topraklarına hâkim oldular. Bölge müslümanlar için ticarî, Hristiyanlar için ise dini açıdan oldukça önemliydi. Mekkeliler’in ticaret kervanlarını Suriye’ye bağlayan yol Lübnan topraklarından geçiyordu. İsâ Sur ve Sayda şehirlerine ayak basmış, havârilerden Aziz Pavlus Sûr’da bir kilise inşa etmişti.Bu nedenle bölge müslümanlar ve hristiyanlar arasında hakimiyet savaşlarına sebep olmuştur.[6]

Abbasiler’in zaman içinde zayıflamaları sonucunda merkeze uzak bölgelerdeki valiler bağımsızlıklarını elde etmeye başladılar. Lübnan toprakları 9. yüzyılın son çeyreğinde Tolunoğulları’nın hâkimiyetine geçti.[6] Bölgede yaşanan istikrarsız dönemden sonra Fatımiler üstü gelen taraf oldular.

Trablus'un Memlüklere geçişi ve Haçlı Devletinin yıkılması, Trablus 1289

12. yüzyıl başlarında Lübnan topraklarına giren Haçlılar 1124’te bütün sahil şehirlerini ele geçirdiler. Böylece bugünkü Lübnan toprakları Baalbek ve iç bölgeler haricinde Haçlı yönetimi altına girmiş oldu. Haçlılar döneminde Lübnan üç idari bölüme ayrıldı. Beyrut’un kuzeyinden Trablus’a kadar olan bölge Trablus Kontluğu’na, Beyrut, Sayda ve Sur Kudüs Krallığı’na bağlıydı. Lübnan’ın dağlık iç kesimleri ise müslümanların hâkimiyeti altında bulunmaya devam ediyordu.[6]

Lübnan'ın güney kısmı Selahaddin Eyyubi, kuzey kısmı ise Kalavun döneminde yeniden müslümanların idaresine girdi. Daha sonra Memlükler bölgeye hakim oldu ve bu dönemde sahil şehirleri çoğunlukla Katolik Hristiyanlar tarafından iskân edilmişti. Özellikle Fâtımî hâkimiyetinde Dürzîlik, İsmâilîlik ve Nusayrîlik gibi mezhepler bölgede yaygınlaşmıştı. Memlükler döneminde Lübnan’ın nüfus yapısı müslümanlar, özellikle de Sünnîler lehinde gelişti. Selçuklular’ın 11. yüzyılda başlattığı bölgeyi Sünnileştirme süreci Memlükler tarafından devam ettirildi.[6]

Lübnan, 1516 yılında Yavuz Selim’in Suriye-Mısır seferi sırasında Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.[6] Osmanlı döneminde Beyrut Vilayeti olarak yönetilen bölge Suriyenin sahil kesiminden Akka'ya kadar olan bölgeyi kapsamaktaydı. Bu devirde bölge kültürel çeşitliliğini korumuş ve ticaret merkezi olmaya devam etmiştir.

Modern Tarih

1 Eylül 1920'de Büyük Lübnan Devletinin ilanı.

Osmanlının 1. Dünya Savaşı'na katılması ve Sina ve Filistin Cephesi'nin çökmesinden sonra Lübnan toprakları 1918 yılında İngiliz ve Fransızların işgaline uğradı. Savaştan sonra kurulan Büyük Lübnan Devleti Fransız Suriye ve Lübnan Mandası yönetimi içine alındı. 1926 yılına gelindiğinde ise Cumhuriyet ilan edildi ve 1941 yılında ise bağımsızlık ilan edildi. Takip eden yıllarda yaşanan karışıklıklardan sonra 1943 yılında bağımsızlık tanındı ve Fransız kuvvetleri 1946 yılında Lübnan topraklarından çekildi.

Lübnan Sorunu

Lübnan, ilk yıllarında karışık dinî yapıya sahip bir devlet olmasına rağmen Orta Doğu'nun en düzenli ve refah seviyesi en yüksek olan ülkelerinden biri idi. Fakat Ürdün'deki FKÖ'nün yenilgisiyle, birçok Filistinli militan Lübnan'a yerleşti ve İsrail'e karşı silahlı mücadeleyi buradan yapmaya başladı. Filistinlilerin yerleştirilmesi aynı zamanda Filistinliler ile Maronitler ve diğer Lübnanlı gruplar arasında mezhepsel gerilimlerin artmasına neden oldu.

Beyrut'un batısını ve doğusunu ayıran Yeşil Hat, 1982

Özellikle 1970'lerden itibaren Müslümanlar, demografik üstünlüğü elde ettiler ve bu üstünlüğü egemenlik faktörüne yansıtarak ülke yönetiminde Hristiyanlardan daha fazla söz hakkı alma mücadelesine başladılar. Böylece ülkede başlayan Müslüman-Hristiyan mücadelesi, 13 Nisan 1975'ten itibaren iç savaşa dönüştü. Ordu ülkedeki kontrolünü neredeyse tamamen kaybetti. Bölünmenin eşiğindeki ülkede darbe girişimine ve istifa çağrılarına maruz kalan Cumhurbaşkanı Franciye'nin yardım çağrısı üzerine Suriye, Nisan 1976'da Hristiyanlar lehine iç savaşa müdahil olmuş. Diplomatik arabuluculuk girişimleri sonuç vermeyince 1 Haziran'dan itibaren eski müttefikleri Lübnan Ulusal Hareketi ve FKÖ karşısında askerî çatışmalar başlamıştır.[7]

Lübnan, Suriye, Mısır, Kuveyt ve Suudi Arabistan devlet başkanlarının 17-18 Ekim 1976'da Riyad Toplantısında aldıkları kararlar alındı. Bu antlaşmanın üç ana unsuru şöyle idi:

a. Lübnan'da 21 Ekim'den itibaren ateşkes yürürlüğe girecek ve savaşan taraflar, 1975 Nisan'ından önceki hatlara çekileceklerdir.

b. Lübnan için 30.000 kişilik bir Arap Barış Gücü teşkil olunacaktır. Bu güç esas itibarıyla Suriye askerlerinden oluşmuştur.

c. FKÖ gerillaları Lübnan'da kalmaya devam etmekle beraber Lübnan'ın egemenlik ve güvenliğine saygı göstereceklerdir.

UNIFIL üssü, 1981

Bu sonuncu şartı birçok FKÖ gerillası kabul etmedi. İsrail de bunu bildiğinden Litani Nehrine kadar olan Güney Lübnan topraklarını kendi kontrolü altına alıp bu toprakları kendisi için "Güvenlik Bölgesi" ilan etmiştir.

İsrail kuvvetleri daha sonra Beyrut'u kuşattılar ve bunun sonucunda Filistin Kurtuluş Örgütü Lübnan'ı terk etmek zorunda kalmıştır. FKÖ unsurları, Lübnan'a çıkan Amerikan, Fransız ve İtalyan askerlerinden oluşan 2.000 kişilik Barış Gücü himayesinde, 21 Ağustos 1982'de Beyrut'tan ayrıldılar.

FKÖ'yü Lübnan'ı terke muvaffak olan İsrail, 1985 yılında kademeli olarak bölgeden çekilmeye başladı. İsrail'in çekilmesi Müslüman-Hristiyan mücadelesini tekrar başlattı. Bunun üzerine Suriye, Lübnan'a müdahale etmek için harekete geçti. Ayrıca, İran da dolaylı olarak müdahaleye katıldı. 1989 yılı sonlarından itibaren ise FKÖ tekrar Güney Lübnan'a yerleşmeye başladı.

Sonuç olarak; 1970 yılında başlayan Lübnan sorunu ve 1975 yılında başlayan Lübnan iç savaşı, çeşitli aşamalardan geçti. İç savaş Lübnan'da çok ağır maddi hasara ve can kaybına yol açtı. Savaş 1991 yılında resmen sona erdiğinde Lübnan ve Beyrut bir harabeye dönüşmüştü ve 150.000 Lübnanlı can vermişti. 1992 yılından itibaren İsrail ile FKÖ arasında başlayan olumlu gelişmeler üzerine de olaylar şiddetini kaybetmeye başladı. Fakat Lübnan, 1976 Riyad Antlaşması ile bölgeye 30 bin kişilik bir askerî güç gönderen Suriye'nin belirli ölçüde eyaleti durumuna geldi. Ancak 2005 yılında patlak veren ve Lübnan'ın eski başbakanı Refik Hariri'nin suikastiyle sonuçlanan kriz sonrasında Suriye, birçok askerini geri çekmek zorunda kalmıştır.

12 Temmuz 2006 tarihinde başlayan 2006 İsrail-Lübnan Krizi'nde İsrail’in hava saldırıları sırasında Lübnan ve Beyrut kenti, özellikle güney kısmı ağır hasar görmüştür ve ülke ekonomisi büyük ölçüde çökme noktasına gelmiştir.

Lübnan pek çok farklı dinin bir arada yaşadığı bir ülkedir

Dil

Lübnan'ın ulusal ve resmî dili Arapçadır. Lübnanlıların ekseriyeti, ana dil Arapçanın yanı sıra Fransızca ve İngilizce konuşabilmektedir. Zira ülkede anaokulundan itibaren yabancı dil öğrenimi mecburdur. Anadili olarak Arapça, Lübnan'daki tüm etnik ve dini gruplar arasında kullanılmaktadır. Eskiden Fransız sömürgesi olan Lübnan'da çoğunlukla kullanılan yabancı dil İngilizce olmasına karşın üst ve orta sınıflarda Fransızca daha yaygın olarak bilinir ve konuşulur. Lübnan, Fransızca konuşan ülkeler topluluğu (Frankofon) içerisinde yer alır. Bugün nüfusun %20'si Fransızca bilmektedir. 1866'da Beyrut Amerikan Üniversitesi'nin kuruluşuyla ilk defa konuşulmaya başlanan ve özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlık kazanan İngilizce ise günlük hayatta iletişim dili olarak kullanılmasa da, uzun seneler ülkedeki Fransız etkisinden rahatsızlık duyan Müslümanlar tarafından öğrenilmesi siyaseten tercih edilen bir yabancı dil olmuştur.[8]







Lübnan'da din (2014)

  Müslümanlar (%54)
  Hristiyanlar (%40.4)
  Dürziler (%5.6)

Nüfus

Lübnan'ın dinî dağılımı.

Lübnan'ın nüfusu tahminen 6.185.000'dür (2016). Lübnan %93 Arap nüfusuyla etnik açıdan homojen bir ülkedir. Araplar; Lübnanlı Arapları, Filistinli mültecileri, Suriyelileri ve başka göçmen Arap cemiyetleri de içine alır.

İç savaştan önce Lübnan'da Hristiyanların ve Müslümanların sayısı hemen hemen eşitti. Şimdi Müslümanlar çoğunlukta ve Müslüman nüfus içinde de artık Şiiler çoğunlukta. Halkın tahminen %54'si Müslüman, %40.4'u Hristiyan, %5.6'ü ise Dürzi. Fakat 1932 yılından beri nüfus sayımı yapılmadığından ve halkın dini kimliği sorulmadığından ve Lübnan İç Savaşından dolayı oluşan göç ve demografik değişiklikten, dolayı Hristiyanların sayısı hızla azalmıştır ve Müslümanların (özellikle Şiilerin) sayısı hızla artmıştır. Hristiyanlar hem nüfus ve hem de oran olarak azalmaya devam etmektedir.[5]

1975'te %67 olan şehirleşme oranı, iç savaş sırasında yaşanan büyük nüfus hareketliliği neticesinde 2008'de %87'ye ulaşmıştır. 1932'deki sayıma göre nüfusuyla 161.947 olan Beyrut, bugün iki milyona yaklaşan nüfusuyla Lübnan'daki tüm mezheplerin yaşadığı kozmopolit bir şehir haline dönüşmüştür.[9]

Eğitim

Lübnan’daki tüm okullar Millî Eğitim'e bağlıdır. ABD'nin 2005'te hazırladığı bir rapora göre Lübnan'daki 140.000 öğrencinin yarısı ülkenin tek devlet üniversitesi olan Lübnan Üniversitesi'nde, diğer yarısı 42 özel üniversitede öğretim görmektedir.[10] Arap dünyasının en modern, özgür ve eğitimli kesimlerinden birini teşkil etmekle övünen Lübnan'da, 15 yaş ve üstü nüfusta okuma-yazma oranının 2003 itibarıyla %87,4´dir. Bu oran erkekler arasında %93,1, kadınlar arasında ise %82,2'dir.[11]

Dipnot

  1. "Lebanon". International Monetary Fund. 12 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2019.
  2. "Human Development Report 2019" (İngilizce). United Nations Development Programme. 10 Aralık 2019. 9 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2019.
  3. "Lebanon". Alertnet. Thomson Reuters Foundation. 31 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2009.
  4. "Lübnan Anayasası (İngilizce)" (PDF). 19 Şubat 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2011.
  5. "[[CIA]], the World Factbook (2006), "Lebanon"". 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mart 2008.
  6. "LÜBNAN - TDV İslâm Ansiklopedisi". islamansiklopedisi.org.tr (İngilizce). Erişim tarihi: 21 Kasım 2020.
  7. McDowall, s.15; Deeb, s. 130.
  8. Ethnologue: Languages of the World, "Languages of Lebanon", http://www.ethnologue.com/show_country.asp?name=:Lebanon 18 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. Meir Zamir, The Formation of Modern Lebanon, New York: Cornell University Press, 1988, s.243.
  10. European Commission, "European Neighbourhood Policy: Country Report, Lebanon", 2 Mart 2005, SEC (2005) 289, http://www.dellbn.ec.europa.eu/en/pev/crfinal_mar05.pdf 12 Temmuz 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., s.38.
  11. CIA-the World Factbook, "Lebanon-2009".

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.